https://tr.pinterest.com/pin/375909900122555043/ |
Chuck Palahniuk’un sıradaki kitabı benim için görünmez
canavarlar oldu. Yeni bir kitabının çıkacağı müjdesi ise üzerine şenlik sayılabilir.
Bazı kitaplar okuduktan sonra kafanızın oldukça karışmasına sebep olur. Bence bu
da onlardan bir tanesi ve bu nedenle okunması gerekiyor. Çünkü kitap güzellik
algınızla tamamen oynuyor ve sanırım benim üzerimde de bu yüzden bu kadar
etkili oldu. Özellikle güzellik biz kadınların en çok özen gösterdiği kavramlardan
biriyken kitap bize kadınların güzelliği sadece güç üzerinden
değerlendirdiğinden ve 30 yaşından sonra artık bunu kaybetmeye başladıkları için
başka güç elde edebilecekleri şeylere yönelmelerini söylüyor, para gibi. Aslında
ilginç olan kısmı düşündüğünüzde yazara hak vermeye başlıyorsunuz ve sanırım o
noktadan sonra ipler biraz kopabiliyor. En azından bende öyle oldu addsgfh
kurgunun yok artık dedirten kısımları sizde bazen bambaşka ufuklar açtığı için
bu abartılı tesadüflere bile göz yumup verilmek istenen fikirler içerisinde
eritebiliyorsunuz ve bence bu yüzden ki yazar tek bir fikri size sunmakla
yetinmemiş: güzellik kavramını cinsiyet ve kimlik kavramları takip ediyor. Sizde burada tüm bunların harmanlanmış bu
halini anlamlandırmaya çalışıyorsunuz.
Güzel olan tarafı ise yazar önünüze birtakım şeyler bırakıp gidiyor ancak bunların tek bir cevabı yok. Örneğin toplum içerisinde görünmeyen bu canavarlara sizin bakış açınızla ilgili. Kitabı ismi de bu noktada oldukça başarılı. Bir mankenin kariyerinin zirvesindeyken yüzünün yarısını kaybedeceği bir kaza geçirmesi ve hayatına bu konuda nasıl devam ettiğini anlatıyor. Burada sıkça tekrarladığı ifaedelerden birisi ise ' yüzümü kuşlar yedi.' oluyor. Yani aslında o artık bir görünmez canavar olarak karşımıza çıkıyor diyebiliriz. Çünkü yazara göre toplum tüm kalıpları arasında o insanların her birini bir şekilde siliyor ya da ekarte ediyor. Bu da bana sıkça filmlerde karşımıza çıkan delilik kavramının incelenişini hatırlattı. Şu açıdan baktığımızda delilik senin ya da benim gibi insanlardan bir tık farklı ve aslında artık toplumsal kategoriler içerisine sığdıramadığımız ve bir şekilde yok etmeye çalıştığımız karikatürler. Kahramanımız Shannon’da delilikle alakası olmayan bir noktada diyemeyiz. Çünkü yaşanılan kültür içerisinde artık görünmez olmanız sizi deliliğin sınırlarına da götürebilir ve götürüyor da. Bu nedenle beklediğiniz dışında bir sonla karşılaşıyorsunuz. Sizi siz yapan en önemli parçayı kaybetmenin nasıl bir his olacağını anlayabilmek için önemli sanırım bu da.
“Doğumunuz hayatınız boyunca düzeltmeye çalışacağınız bir hatadır.”
https://welcometoyouredoom.tumblr.com/image/160353947216 |
Aslında kitabın ilk
sayfalarını okurken tam olarak sahneleri hayal edemediğimi söylemeliyim. Yazar betimlemeleri
daha kopuk bir biçimde yaparak sizi birden hikâyenin ortasına aldığında
afallayıp kalıyorsunuz. Ancak bunu da bilerek yaptığını aralarda tekrarlamış. Kitabın
bir Vogue dergisini karıştırmak gibi olduğundan bahsediyor. Sayfaları geçerken
oradan oraya atlayacağınız ve her zaman bir şeyleri kaçırdığınız hissine
kapılacağınıza dair baştan uyarıyor. Bu kısmı hoş olsa da başlarda gösteri
peygamberi kitabında kullandığı üsluba çok benzemesi biraz üzdü ama
ilerleyen kısımlarda bunun değişmesi ile gösteri peygamberi kitabının bir
deneme tahtası olarak görebileceğim kısmı gibi geldi bana, çünkü görünmez
canavarlar daha önce yazılmıştı. Genel olarak ise tüketim kültürüne karşı olan
tavrını alt metinde ama net bir biçimde hissedebiliyordunuz. Böylece bende yeni
ufuklar açması ile birlikte iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan birisi oldu. Ancak
bir yeraltı edebiyatı eseri olduğunu hatırlatarak, insanın sevilme ihtiyacına
içten bir karşılık bulabilmek için neler yapabileceğini göreceğiniz bir kurguya
da hazırlıklı olmanızı söylemeliyim.
“Bana ne istiyorsan yap, yeter ki sev beni.”
Yorumlar
Yorum Gönder