Ana içeriğe atla

'Alt tarafı dünyanın sonu' canım

https://miracle-cheeky.tumblr.com
   Merhabalar, Juste La Fin Du Monde (2016)- Alt tarafı dünyanın sonu. Xavier dolanın izlediğim ilk filmiydi ve hatta bu türde izlediğim ilk film olabilirdi. Nasıl çekildiği, hangi ödüllere aday olduğu önemli belki ama bu detaylardan bahsetmeyeceğim. Film boyunca karakterlerin tamamen kendine has bir çizgide oluşu, renkler, tonlar her detayın yansıtılışı ciddi bir uğraşın sonucu olduğu belliydi. Özellikle anne ve oğul arasındaki o bağın yansıtıldığı iki sahneye bayıldım. Birisi kadının sigara içerken oğluyla diyaloglarının geçtiği ve ardından parfümü sıkıp oğluna sarıldığı sahneydi diğeri ise son sahnede alnını oğlunun alnına dayayıp “bir daha ki sefere daha iyi karşılayacağız” dediği sahneydi. Klişe olmaktan uzak konuşmalardan oluşuyordu tamamen, özellikle bir sonraki cümleyi tahmin etmenizi sağlayacak o durağanlık bir yandan diyalogları hiçbir şekilde tahmin edememenizi sağlıyordu. Film tekniğinden anlayan biri değilim maalesef ama birbirine bu kadar uzak yaşayan insanların her şeye rağmen aile olmayı göstermesi o yakınlığı tekrar kurma çabaları aslında sizin de onlardan biri gibi hissetmenizi sağlıyor. Bunda tabi oyunculukların da büyük etkisi var. Ayrıca Lea Seydoux'u film boyunca hayranlıkla izlediğimi de eklemek zorunda hissettim. Tabi diğer tüm oyuncular içinde aynısını söyleyebilirim. Baş karakterin hastalığını söyleyip söylemeyeceği, tuhaf ve gelgitli ruh hali sizinde bir gerilimin içine girip çıkmanızı sağlıyor .Diğer filmlerini de izlemezsem Xavier Dolanın herhâlde meraktan uyuyamayacağım asdfggghh ama bu kadar övüp beklentinizi yükseltmeyi de istemem, çünkü neredeyse ilk yirmi dakika acaba devam etsem mi, konu nereye gidebilir, diyaloglar bazen fazla mı yorucu oluyor desem bile bittiğinde kesinlikle tekrar izlemem gerektiğini düşündüm. Film önerileri arayanlara da tavsiye ederim.
http://starboifeatdaftpunk.tumblr.com
   

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

'Mandalina Bahçesi' Tangerines

http://selyar.tumblr.com/   Merhaba yazıyı aşağıda yer alan linkten okuyabilirsiniz: http://www.okursanyazariz.com/tangerines-mandalina-bahcesi/

Yeşil Kadife Koltuk

https://spaece.tumblr.com/post/167088023576  Oturduğum koltukta biraz daha kıvranıyorum. Asker yeşili bir kadife. Tonunu hayal etmenizi tam olarak sağlayamam biliyorum. Aslında o kadar da önemli değil, kafamın içindeki hiçbir rengi ya da sesi ya da görüntüyü tam olarak bilemeyeceksiniz. O da bilmiyor. Son günlerde bana karşı her davranışında ona yine de gülümseyerek baktım. Gözlerinin içine doğru saf pür bir gülümseme. Ancak samimi olmayan onlarcası. Oturup defalarca tartıştık. Koyu gözleri ve ikisi birbirine eşit olmayan göz kapaklarını hatırlıyorum. Onu ilk kez böyle gördüm. Bana karşı ilk kez bu kadar yargılayıcı, ilk kez karşımda yabancı biri konuşuyormuşçasına bir his. Bütün gece uyuyamadım. Sanırım bu duyguya da alışmam gerekiyor. İnsan olmak. Sizi evirip çevirip kafasındaki gibi bir hale getirmeyecek birilerini arıyorsanız eğer ben bulabileceğinizi sanmıyorum. Bu süreçte sizde kafanızdakileri yontuyorsunuz. O tahtadan berjeri yeşil kadife koltuğun yanı başına koyabilmek için

Umursamamak Üzerine

http://exposants.tumblr.com/post/172154233240/derivings-by-nondirectional Merhabalar, blog tarafımdan unutulmuş gibi görülse de öyle değil. Yoğun iş temposu ve depresyonun etkisiyle sadece birazıcık ara verdim ama bu süreçte arkadaşımın “aa tam senlik kitap alsana bunu.” Dediği bir kitaba başladım. Ve bu kitap yeterince popüler olsa dahi ben de biraz üzerine konuşmalıyım diye düşündüm. Açıkçası popüler kültürün çiçek olalım-böcek olalım-pozitif olalım minvalindeki kişisel gelişim kitapları çoğunlukla boş gelmiştir. İyi düşünmenin iyi şeyleri çektiğinin farkındayım ve genelde tüm bu kitaplara rağmen iyi düşünmeyi başaramayıp hep bir talihsizlikle karşılaşırım. Arkadaşım, “ofis akşam saatleri boş oluyor yanıma uğrasana.” Dediğinde ben adımımı atar atmaz üç günlük işin birikmesini artık çevremdeki insanlar bile tuhaf karşılamaya başladı. Neyse zihin gücümün olumsuzlukları nasıl kendine çektiği değil konumuz afffghj ‘Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı’ kitabı Mark manson’un kişis